Trump idaresinin hayata geçirmeye çalıştığı ve Obama periyodunda kabul edilen “Temiz Güç Planı” isimli uygulamayı değiştirmesi planlanan “Uygun Pak Enerji” (Affordable Clean Energy -ACE) yasasının kömür santralleri üzerindeki yaptırımları hafifletmeye çalışacağı belirtiliyor. Eğer yasa bu haliyle geçerse, yıllık prematüre mevt sayısının 1,400 kadar olacağı ve teneffüs yetmezliği hadiselerinde da önemli artışlar yaşanacağı söz ediliyor.
New York Times’ın yayınladığı raporda, “Başkanlık yönetiminin kendi gündemine aldığı yasa değişikliği tekliflerinin, bir evvelki idarenin aldığı kararlara kıyasla daha hakikat görünmesi için kâğıt üzerindeki bilgilerde sayısal değişiklik yapması aslında bilindik bir olay. Lakin yeni teklif edilen modelde bir tuhaflık var. Teklif bu haliyle temellerini, temelsiz tıbbi çıkarımlara dayandırıyor ve onlarca yılda oluşturulmuş eksper incelemelerini hiçe sayıyor.” cümlelerine yer verilmiş.
Gazete, Haziran ayında uygulamaya konulacak ACE yasası ile getirilmesi beklenen değişikliklerin Mart ayında halka açık biçimde icra edilen EPA panelinde gündeme getirildiğini ve petrol lobisinin desteklediği üyelerin; hava kirliliği ve solumum yolu hastalıkları ortasındaki ilişkinin “belirsizliklerle dolu” olduğu kararına vardığını hatırlatmış.
Sağlık için en büyük tehdit
Amerikan Akciğer Kurumu’nun yayınladığı “Havanın Durumu” isimli raporda; Obama devrinde kabul edilen Pak Güç Planı için “Ulusumuzun sahip olduğu ve kömür santrallerinin sebep olduğu kirlenmeyi sonlandıran en âlâ federal plan” tabirlerinin kullanıldığını belirten New York Times, son günlerde CHEST dergisinde yayınlanan bir makaleye de atıfta bulunmuş. Raporda hava kirliliğinin, bedendeki tüm organları hem akut hem de kronik olarak etkileyebileceği vurgulanmış. Yayınlanan raporun birinci cümlesi ise oldukça çarpıcı. Hekimlerin kaleme aldığı cümlede, “Hava kirliliği, sıhhatimizi tehdit eden en büyük çevresel risk olabilir.” kelamı yer alıyor.
Gazeteye nazaran EPA’nın tam da bu devirde yöntemsel değişikliğe gitmek istemesi ise bir tesadüf değil. NYTimes, Haziran ayından evvel kamuoyu oluşturularak halkın reaksiyonunun yumuşatılmaya çalışıldığını sav ediyor.
