Nuri Demirağ ile Vecihi Hürkuş’un çalışmalarının 1950’lerde yok edildiğini ve bunlar olmasa bugün çok farklı bir noktada olacağımızı belirten Bayraktar, “Nuri Demirağ dünyada havacılık daha yeni doğarken atılımlar yapıyor. Vecihi Hürkuş’tan o periyot dünyada hiç kimseden istenmeyen sertifikalar istiyorlar. Türkiye, şayet bu çalışmalar günümüze kadar uzatılacak olsaydı dünyadaki birinci 3 uzay gücünden biri olabilecekken, maalesef bu alanda geri kalmış oluyor.” dedi.

Teknolojide kırılma noktaları olduğunu söyleyen Bayraktar, “İnsanoğlu sesin birkaç katında uçan uçaklar yapmayı ve uzaya çıkmayı başardı. Bütün bunlar 1900’lerin başında çıkan havacılık dalgasıyla mümkün oldu. Bu dalgayı kaçırdıysanız daima geride kalacaksınız diyemeyiz. Teknolojide kırılma anları kaçırılsa bile, yeni trendler, paradigma ve bakış açıları geliyor. Bu durum geçmişteki yatırımları ve birikimi atıl durumda bırakabiliyor…” tabirlerini kullandı.
Savunma sanayiinde ulusallaşma konusunda önemli atılımlar yapıldı
Bayraktar’ın Türkiye’nin savunma sanayiinde ulusallaşma ataklarından evvel savunma muhtaçlıklarının yüzde 85’ini yurt dışından karşıladığını söylediği konuşmasında, “Kendi sınıfında 12 metre genişliğinde dünyanın en yeterli insansız hava aracını yaptık. Zeytindalı Harekâtı’nda silahlı insansız hava araçları kullanıldı. Daha öncesinde insansız hava araçları kullanılıyordu. Roketsan’ın bu araçlara uygun akıllı mühimmatı yapmasıyla birlikte bu teknolojiye geçmiş olduk. Bilhassa kuvvetli meteorolojik kaidelerin olduğu Afrin operasyonunda faal biçimde vazife aldı” kelamlarını sarf etmiş.