MYC ismi verilen gen kanserlerin birçoklarında rol oynuyor, lakin ne yazık ki ekseriyetle “tedavi edilemez” olarak kabul ediliyor. Bu nedenle bilim insanları MYC’den sıklıkla kanserin “Everest Dağı” olarak kelam etmekte. Yeni bir çalışmada bilim insanları, bu genin RNA’sını parçalayarak farelerde kanseri tesirli bir biçimde temizleyen bir molekül geliştirdiler.
Kanserin “Everest Dağı”
Ancak yeni bir çalışma bunu değiştirmeye yönelik bir adım olabilir. Wertheim UF Scripps Enstitüsü, Max Planck Enstitüsü ve Münster Üniversitesi‘ndeki araştırmacılar, güçlü proteini atlamanın ve bunun yerine RNA’yı (mRNA) hedefleyerek geni kapatmanın bir yolunu geliştirdiler. Bu moleküller protein üretmek için DNA’yı kopyalar, bu nedenle bu süreci kesintiye uğratmak, zati üretilmiş olanları etkisiz hale getirmek yerine proteinlerin yapılmasını önleyebilir.
Yenilikçi bir yaklaşım
Çalışmanın başyazarı Matthew Disney, bu parçalayıcı bileşen eklendiğinde “kanser RNA’larının %35, %40, %50 yahut daha fazla azaldığını görmeye başladık” dedi. Disney, yaptığı açıklamada “Bu durum, akciğerlere yayılan göğüs kanserine ait fare temelli çalışmalarda kanser hücrelerinin ölmesine ve tümörlerin temizlenmesine neden oldu.” ifadelerini kullandı.
Elbette bu teknik için şimdi çok erken ve araştırmacılar insan klinik deneylerine ulaşmadan evvel önlerinde hala bir “maraton” olduğunu söylüyorlar. Yol uzun olsa da gelecekte insan kanseri ve öbür hastalıkların tedavileri için umutlar yükseldi. Direkt kanser hücresi yerine kanser hücresinin sınırsızca çoğalmasından sorumlu olan MYC genini agresif bir biçimde gaye almak, tedavi edilemeyen hastalıkları tedavi edebilecek ilaçlar oluşturmak için kapıyı aralıyor.