Rusya, yalnız uydumuz Ay üzerinde Sovyetler Birliği’nden kalan çok büyük deneyimlere sahip. Ay’a ilk insansız yumuşak inişi gerçekleştiren ülke 1966 yılında Luna 9 misyonuyla Sovyetler Birliği’ydi. Sovyetler Birliği daha sonra 1976 yılına kadar Ay misyonlarını sürdürdü. 1976 yılından bu yana ise Rusların Ay konusunda bir duraklama devrine girdiğini görüyoruz. ABD’nin Apollo projesiyle Uzay Yarışı’nı kazanması bu duraklama periyodunun tabi ki en değerli nedeniydi.
Çin ise uzay araştırmalarında elbette Rusya kadar deneyimli bir ülke değil lakin Uzak Doğu ülkesi bilhassa de son 10 yıl içerisinde inanılmaz bir atılım gerçekleştirdi. Çin’in Chang’e 3 isimli uzay aracı, 2013 yılında Ay yüzeyine başarılı bir iniş gerçekleştirmiş ve 1976 yılından sonra bunu başarabilen birinci uzay aracı olmuştu. Çin son olarak bu yılın başlarında Chang’e 4 misyonuyla Ay’ın uzak tarafına iniş yaptı ve böylelikle tarihi bir unsur imza atmış oldu.
Çin artık önümüzdeki yıl Chang’e 5 misyonuna da resmen start vermeye hazırlanıyor. Chang’e 5 vazifesinde bu sefer gaye Ay’dan örnek hususlar toplayıp Yeryüzü’ne getirmek olacak. Uzak Doğu ülkesi ayrıyeten daha sonra Chang’e 6 misyonuyla Ay’ın Güney Kutbu’na iniş yapmak ve buradan da örnek unsurlar toplayıp yeniden Dünya’ya getirmek istiyor. Son olarak Chang’e 7 misyonuyla ise Ay’ın Güney Kutbu’nu ayrıntılı bir formda inceleme amacı var. Çin’in en son planıysa 2030 yılı üzere Ay’ın Güney Kutbu’nda bir uzay üssü inşaa etmek.
Ay planlarını yine canlandırmak isteyen Rusya da birebir formda 2030 yılında yalnız uydumuza beşerli misyonlar düzenlemek istiyor. Artık bu gayeye giden yolda Rusya ve Çin birtakım iş birliklerine gidecek. Örneğin Chang’e 7 (iniş aracı) ve Luna 26 (yörünge aracı) misyonlarının uzayda birbirlerine yardım edecek halde geliştirilmesi planlanıyor. Ayrıyeten iki ülkenin ortak bir data merkezi kurma amacı de var.
