Gökdelenler hem içeriklerindeki aşırı elektrik tüketimi hem de fazla ölçüde olan camlarının sera etkisi yaratması ile genelde ısınmadan çok soğutmaya ihtiyaç duyar. Uyguladığımız tahlil ise karartıcı sinema camları yahut yansımalı camlar ile ısıyı dışarıda tutma uğraşından ibaret. Bu tahlil, içerisi için kışın karanlığa yazın ise bina etrafının ekstra ısınmasına yol açarak ısı adalarının oluşmasına neden oluyor.
Fotovoltaik camlar ise görünür ışığın büsbütün geçmesi formunda ya da gereğince şeffaf kalacak biçimde elektrik üretebiliyor. Tabi açık alana ya da çatıya uygun açıda monte edilmiş özel paneller kadar verimli değiller lakin güç üretmekte başarılılar. Sonuçta cephe kaplamasında bu tıp paneller, mimari açıdan taviz vermeden güç üretimini sağlamakta.
ABD’ye ilişkin Ulusal Yenilenebilir Güçler Laboratuvarı’nın (NREL) yaptığı araştırmaya nazaran gökdelenlerdeki cam yüzey alanı gitgide artmakta. Bu alanı güneş gücünü rahatsız etmeden elektrik enerjisine dönüştüren bir sisteme geçersek binanın muhtaçlığı olan elektrik gücünün yarısına yakınını üretebiliriz.
Araştırmacılar açık kaynak kodlu olarak binaların simülasyonunu yapan bir yazılım da geliştirmiş. Bu yazılım sayesinde Denver’da yaptıkları simülasyonda bina uzadıkça binanın dışa bağımlılığı azalmakta, evvel sıfır güç binaya, akabinde güç fazlası veren binaya dönüşmekte.
