
Bu mevzuda çalışmalarını sürdüren ABD merkezli Hypergiant Industries, alglerin karbon depolama özelliğinden istifade ettiği bir formül geliştirmiş. Kutu biçiminde bir makine üreten şirket, bu sayede yarım hektarlık bir alanda bulunan ağacın emebileceği kadar karbonun bu makinede depolanabileceğini sav etmiş.
Eos Bioreactor isimli makine, devasa bir su soğutma sistemine sahip bilgisayar kasasına benziyor. 90 x 90 x 210 cm ebatlarındaki reaktörü insanların ağır olarak yaşadığı bölgelere yerleştirmeyi düşünen Hypergiant, bu sayede makinanın atmosferden yakaladığı ve ayırdığı CO2’yi biyoyakıta dönüştürmek suretiyle civarda bulunan binaların karbon ayak izini düşürmeyi planlıyor.
400 kat daha etkin
Söz konusu reaktörde CO2 depolama yetenekleri nedeniyle tercih edilen Klorella (tek hücreli yeşil tatlı su yosunu) isimli algin bir çeşidi kullanılmış. Daima havanın pompalandığı bir su tankının içinde yaşayan bitki, tıpkı vakitte yapay ışığa maruz bırakılıyor. Bu sayede bitkinin güç üretmesi için gereksinim duyduğu besinler de sağlanabiliyor.

Hypergiant, bu haliyle kullanılan reaktörün CO2’yi rakip ağaçlara kıyasla tam 400 kat daha faal olarak depoladığını belirtmiş. Şirket, bu farkın reaktörde kullanılan ve sistemin ışığı, ısıyı ve pH düzeylerini denetim ederken faydalandığı makine öğrenmesi yazılımı sayesinde oluştuğunu söz etmiş.
Eos Bioreactor’ın piyasaya sürülmesi kapsamında daha fazla açıklama yapmayı düşünen şirket yetkilileri, bu kapsamda 2020 yılını kendilerine amaç seçtiğini söylüyor.